Yaptığım her işi O’na yaparım. Yaptığım her işi O’nun ile yaparım.
Eğer dünyaya nasıl bakıyorsam dünya da bana öyle bakar. Eğer ben dünyayı sevginin paylaşıldığı bir yer olarak görmek istiyorsam, o zaman benim de sevgiyi paylaşıyor olmam gerekir. Ama bu konuda öncelikle kendi içimdeki söylemlerini, içsel enerjimin her an farkında olmam gerekir. Düşüncelerim, benim dünya ile ve dolayısıyla kendim ile paylaştıklarımdır. Ve bu, bütün dünya tarafından duyulur ve bana geri yansıtılır.
Ama ben kendimi ayrı, yaradanı ayrı, dünyayı ayrı olarak algılıyor isem, o zaman rastgele fırlattığım düşüncelerin etkilerinden habersiz olarak istediğim konuda herhangi biri hakkında istediğim gibi konuşabilirim ve söz hakkım var zannederek yaşarım.
Ne varsa Adem’de, o vardır Alemde sözü de bu birliği anlatmaktadır. Bugün dünyaya gerçekten katkı olmak istiyorsak, savaşlar bitsin, barış ve huzur gelsin istiyor isek, dünya bunu biz olmadan yapamaz.
İşte bunu anladığımızda, o zaman görmek istediğimiz dünya bize verilir. Mucizeler Kursunun bir sözü ile bitirmek istiyorum: Kendine sor; Gerçekten görmek istediğim dünya bu mu?